Soru-Cevap
SHU DERNEĞİ ve ÇALIŞMALARI
ENGELLİLER HAKKINDA KANUN TASARISI TASLAĞINA İLİŞKİN GÖRÜŞLER
Tasarının amaç bölümünde; engelliler ailesi ve çevresi ile birlikte ele alınmamıştır. Engellilerin eğitimi ve rehabilitasyonunda aile ve çevre birinci derecede önem taşımaktadır. Bu nedenle amaç, sadece engellinin değil, ailesinin ve çevresinin de dahil edildiği bir amaç olarak geliştirilmelidir. Tasarının kapsam bölümünde; aile yer almakta ancak amaç bölümünde yer almadığı için ilk madde ile çelişki yaratmaktadır. Tasarının sonraki bölümlerinde hizmet verecek kamu kurum ve kuruluşları ile verilecek hizmet türlerine ilişkin olarak sadece tıbbi rehabilitasyon ile eğitimden söz edilmiş, ancak engellinin yaşadığı çevreye yönelik bir hizmetten bahsedilmemiştir. 06.02.1998 tarih ve 98/10746 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren engellilere verilecek Sağlık Kurulu Raporu Hakkında Yönetmeliğe göre Sağlık Kurulu Raporlarının oluşturulması gerektiği belirtilmiştir. Madde 12de de Sağlık Kurulu Raporları hazırlanırken görev alacak meslek elemanları tanımlanmıştır. Bu tanımın neye göre yapıldığı bilinmemekle birlikte özel eğitimde aktif görev alan Sosyal Hizmet Uzmanı ve Özel Eğitimcinin neden yer almadığı anlaşılamamıştır. Tasarının 3. bölümümdeki sağlık ile ilgili 7. maddesinde engelliliğin önlenmesi ile ilgili koruyucu önlemlere yer verilmediği görülmektedir. Amaç sadece mevcut engellilere hizmet vermek mi? Önlenebilecek özürleri önlemeye yönelik hizmetler sunulmayacak mı? Ayrıca yürütülmesi gereken koruyucu hizmetlerde doktor, ebe, hemşire, sosyal hizmet uzmanı gibi meslek elemanları da yer almalıdır. Tasarının 4. bölümündeki eğitim öğretim bölümünün 13. maddesinde belirtilen Uzman Ekipte görev alacak meslek elemanlarının kimler olduğu tanımlanmamıştır. Eğitim hizmeti sadece engelli odaklı değil aynı zamanda ailenin de dahil edildiği karma odaklı bir yaklaşım olmalıdır. 14. maddede tüm okul öncesi, ilköğretim ve orta öğretim okullarının kaynaştırma okulu kapsamında olduğu belirtilmiş ve öncelikli olarak engelli bireylerin okullara yerleştirilmesi istenmiştir. Ancak bu okullarda kaynaştırma programına yönelik olarak verilecek hizmetin niteliği tanımlanmamıştır. Kaynaştırma okullarında çıkabilecek sorunlara yönelik olarak Okul Sosyal Hizmetinin uygulanması gerekmektedir. Bunun amacı engellinin okula, öğrenci arkadaşlarına, öğretmenine, okul idaresine uyumunu sağlamak, bu grupların engelliye karşı olan olumsuz bakış açısını değiştirmek ve çıkabilecek sorunları en aza indirgemektir. Bunun içinde okullarda sosyal hizmet uzmanının istihdam edilmesi gerekmektedir. Madde 15te erken çocukluk dönemindeki özel eğitim hizmetleri evlerde, kurumlarda ve hastanelerde sürdürülür denilmektedir. Engellinin eğitiminde en önemli dönem olan Erken Çocukluk Döneminde belirlenen bu yerlerde (özellikle evlerde) eğitimin nasıl sürdürüleceği, kimler tarafından hizmet verileceği açıklanmamıştır. Madde 16da engellilerin eğitiminde uzaktan eğitim modelinden bahsedilmiş ancak uzaktan eğitimin tanımı yapılmadığı gibi, bu eğitimin hangi özür grubuna yönelik olarak, kimler tarafından, ne şekilde verileceği de açık değildir. Madde 21de ailenin eğitime katılımı hedeflenmiştir. Ancak engelliye sahip olan aileleri, psiko-sosyal sorunları ile başetme yöntemlerini öğrenmeden ve kabullenme süreci belli bir aşamaya getirilemeden eğitim sürecine katmanın mümkün olmadığı bilinmektedir. Ayrıca sosyal çevresi düzenlenmemiş, engelli çocuğa sahip olmanın getirdiği psikolojik sorunları olan aileye verilecek bu tür bir eğitimin aileye ne tür yarar sağlayacağı anlaşılamamıştır. Aile danışmanlığı ve aile eğitimi veren Sosyal Hizmet Uzmanlarına yasanın tüm maddelerinde olduğu gibi 21. maddede de yer verilmemiştir. Madde 22de eğitim programları uygulanması görevi, sağlıklı çocuğa uygulanan eğitim programı temel alınarak özel eğitim öğretmenine verilmiştir. Bilinmektedir ki, engelliye verilecek hizmetin başarılı olması için farklı disiplinlerdeki (Sosyal Hizmet Uzmanı, Psikolog, Özel Eğitimci, Çocuk Gelişimci, Fizyoterapist gibi) meslek elemanlarının katılımı ile oluşturulacak ekip tarafından her bir engelli için hazırlanacak Bireyselleştirilmiş Eğitim Programlarının uygulanması gerekmektedir. Madde 23te özel eğitim kurumlarının açılış izninin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacağı belirtilmektedir. Bugüne kadar özel eğitim kurumları Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu ( Bu kuruma bağlı yaklaşık 400) ve Milli Eğitim Bakanlığına (Bu kuruma bağlı yaklaşık 100) bağlı olarak hizmet vermekte iken uzun yıllardır özel eğitimle ilgili bilgi birikimi ve deneyimi olan SHÇEK devre dışı bırakılmıştır. Özel eğitim ve rehabilitasyon, konu ile ilgili tüm öğretim elemanları tarafından bütüncül olarak ele alınması gerektiği savunulurken, bu tasarı ile eğitim ve rehabilitasyon olarak iki ayrı boyut ortaya çıkmaktadır. Madde 25te mesleki eğitim ve rehabilitasyon başlığı altında, gelişimsel rehabilitasyonun bir aşaması olarak mesleki eğitim ve rehabilitasyon değerlendirilmemiştir. Ayrıca, çoklu disiplinler yaklaşımından bahsedilmiş ancak bu disiplinler tanımlanmamıştır. Kurumlar arası ayrımcılık, SHÇEKin konu dışına itilmesiyle bir kez daha gözlenmiştir. Madde 25 ve 26da engelliler arasındaki farklılık gözden kaçırılmış ve tamamen bedensel engellilere yönelik düzenlemeler önerilmiştir. Bu da engelliler arasında ayrımcılığa neden olmuştur. Ayrıca bu maddelerde mesleki rehabilitasyon merkezlerinin tanımı yapılmamış, alt yapısı oluşturulmamış, hangi meslek elemanlarının çalışacağı tanımlanmamıştır. Sosyal Güvenlikle ilgili olarak 27. maddede çalışmayan engellilerin sosyal güvenliklerini sağlayıcı tedbirler alınır denilmektedir. Ancak bu tedbirlerin neler olacağı açıklanmamıştır. Kaldı ki devlet tüm vatandaşlarına sosyal güvenlik sağlamakla yükümlüdür. Çalışmayan ve çalışamayacak durumda olan engellilerinde sosyal güvenlik kapsamına alınması gerekmektedir. Madde 36da sosyal inceleme raporlarından bahsedilmiş ancak bu raporu hazırlayan Sosyal Hizmet Uzmanları yok sayılmıştır. Tasarının birçok bölümünde birçok hizmet modelinden bahsedilmiş ancak bu modeller açıkça tanımlanmamış ve hizmetleri sunacak ekip belirlenmemiştir. Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği olarak, öznesinde engellinin olmadığı bu yasa tasarısını, topluma olan etik sorumluluğumuz içerisinde, olumlu değerlendirmemiz olanaklı değildir. Ülkemizin Engelliler Yasasına ihtiyacı vardır ve bu ihtiyacın karşılanmasında üzerimize düşen görev ve sorumluluğu alacağımızı duyururuz. Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Genel Merkezi |
gerekçelerinizde haklısınız sanırım. Ozaman ben doğru yoldayım demektir. Yani uzun vadede daha iyi şartlar. Benim kafamdaki kurumun (kamu sayılır) şatrtları daha iyi. Ben en iyisi daha çok yöneleyim bu kuruma:) Araştırma falan yapayım en azından.
Peki sevgili hocalarım bu 60-65 yaş emekli olayı ne oluyo. Diolarki: primlerin dolsa bile 60 yaşına gelmeden kimseye maaş bağlanmıyomuş doğrumu?
İşten çıkarılan veya çıkarılma riski bulunan meslektaşlarımız işten ayrılmadan önce Sözleşmelerine: kurum tarafından şu ifadenin eklenmesini sağlamalıdır.
"kurumumuzda şu kadar zamandır çalışan SHU ayşe.... yeni çıkan MEB yönetmeliği gereğince işten çıkarılmıştır"
Bu ifade daha sonra açılacak davalarda delil olarak sunulacaktır. Lütfen bu konuyu önemseyin.
Soruyu yanıtlarken:
- Doğrudan soruyu yanıtlayınız, veya soruya verilen diğer yanıtları geliştirecek şekilde yanıt veriniz
- Yanıtınızda hakaret, küfür veya kanunlara uygun olmayan paylaşımlar bulunmamalıdır. Buna uygun hareket etmeyen üyelerimizin üyelikleri durdurulacaktır
- Shu Zorunluluğu ve Çalışmaları
- Yeni Bir Haber
- Nerde Özel Eğitimciler Derneği!!!
- Öğrenme Güçlüğü Olan Çocuklar ve Sosyal Hizmet Uzmanı
- Yenilenme!..Hadi Hayırlısı!...Gönül ve Ruh Desteği İçin Uzmanların Ğüçbirliği
- Yenilenme!..Hadi Hayırlısı!...Gönül ve Ruh Desteği İçin Uzmanların Ğüçbirliği
- Shu Derneği
- Shu Arkadaşlar Bilgi Yardımı!!!
- Sosyal Rehabilitasyon ve Shu
- Sosyal Hizmet Uzmanı ve Rehabilitasyonlar ve Gerçekler