Soru-Cevap

sizce psikologlar ile psikolojik danışmanlar arasında aldıkları eğitim ve çalışma alanları arasında ciddi farklılıklar varmıdır yoksa bu ayırım her iki grubunda farklı amaçlarından ve beklentilerinden mi kaynaklanmaktadır

sanırım en önemli sorun biz pdr cilerin kimlik karmaşası biz kendimizi bir kefeye koyamadığımız için başları bizim ne iş yapaağımıza karar veriyo örneğin dershanede çalışan bir pdr ci ile rehabilitasyonda çalışan bir pdr ci birbirinden tamamen farklı işler yapıyo oysa bu mesleğin bir standardının olması gerekiyo ama biz girdiğimiz her kurumun rengine göre renk değiştiriyoruz. Bence öncelikle üniversitelerin kendilerini durulaştırması gerekiyor.

Bir arkadaş psikoterapiden bahsetmiş PDR cilerin Psikoterapi yapmaya yetkileri varmı benim bildiğim danışmalık yapabiliyolar çünkü psikoterapiyi psikologlar bile üst düzey eğitim almadan ve yüksek lisans yapmadan veya gerekli süperviyon eğitimini almadan yapmıyorlar ( yapamıyolar değil) çünkü etik değil eğer yanlış biliyorsam PDR ci arkadaşlarım olarak aydınlatırsanız sevinirim... Saygılarımla

hangisi avantajlı?? genel olarak düşünecek olursak pssikologlar hem daha geniş bir eğitim aldıkları ve daha geniş kitleye hitap ettikleri için daha şanslı görünüyorlar ama öyle değil... çünkü türkiyenın standartları belli ve şuanda kişilik hizmetleri ençok okullarda talep ediliyor ve bu alan pdr cilerin daha uzman oldukları alan. ama şuda var meb karşısında psikologlarda pdrci ehliyeti gördüğü için psikologlar pdrcilerin istihdam edildikleri tüm alanlarda istihdam ediliyor ama pdr ciler psikologların istihdam edildikleri herde istihdam edilemiyor. buda psikologları avantajı

pdr ciler ne eğitimi alır? pdr ciler ağırlıklı olarak eğitim sistemi içerisinde istihdam edilecek şekilde ve toplumun genç kesiminin sorunlarını paylaşacak ve o kesime kişilik hizmetleri sunacak şekilde yetiştirilen meslek elemanlarıdır. ayrıca psikoloji biliminin her alanında bilgi sahibidirler ama inceliklerden pek haberleri yoktur. psikologlar ne eğitimi alırlar? psikologlar ise psikoloji biliminin kapsadığı konuları toplumun bütün kesimine hitap edecek şekilde ve psikoloji biliminin inceliklerine girerek insanlara kişilik hizmetleri sunacak şekilde eğitim alırlar. aradaki fark!!! pdr ciler psikologlara göre daha sınırlı bir alanda ve psikologlara göre psikoloji bilimini daha yüzeysel işleyerek çalışırlar.ama şuanda türkiyede en çok kişilik hizmetlerine ihtiyacı duyan kesimde pdr çilerin uzmanlık alanı olan kesim olduğu yani eğitim camiası olduğu unutulmamalı.

Sayın meslktşlarm.Yazdıklarınız tabiki doğru.Bir kaç hususuda ben bilgilerinize sunmak istiyorum. 1-Türkiye Psikologlar derneği daha önce örgütlenmiştir.Türk P.D.R.Der daha sonra örgütlenmiştir. Tabi iki farklı dernek olunca ayrışma bir yerde normal.Ancak Her iki dernek diğeri meslek elemanlarının üyeliğin eönceleri kapallıyken şu an fahri üyeliğ her iki dernek kabul etmektedir. 2-A.B.D deki Psikologlar derneklerine (APA ve APGA) üe labilmek ve çalışma ehliyeti alabilmek için Lisans sönrası Mastır zorunlu kılıyor.Ardında çalışma için bilim sınavı diyebileceğimiz bir sınavdan geçiriliyor ve başarılı olanlara 5 yılgeçerli olan ehliyet veriyor ve mesl.elmnı çalşabiliyor.5 yılsonra tekrar bilim sınavına tabi tutuluyor,başarılı olanların ehliyetleri yenileniyor.Bşrsız olanlar kendilerini yetiştirip snva haazırlanıyor.Niteliğe önem veriliyor.(dvmı var)

slm ben rehberlik ve psikolojık danışmanlık son sınıf öğrencisiyim. bizim derslerimiz psikoterapi ağırlıklı rehberlik derleri kısıtlı veriliyor. kafamız bir takım kuramlarla doldu hemen hepsinden bir takım yeterli bilgilere sahibiz ama uzman bir şekilde kendimi bir psikoterpi yapacak düzeyde yeterli hissetmiyorum. çünkü bilgilerimiz tamamen kuramsal yani uygulamaya dönük değil.ancak bu bölümde yüksek lisans yapmış yada süpervizyon almış bir kişi psikolojık danışmanlığı layikiyle yapabilir. aydın koç durumu çok iyi ifade etmiş. bizim aldığımız eğitim sadece teori de kalıyor. bölümümüz uygulamaya ağırlık verse yetkin psikolojık danışmanlar yetişir ve 4 yıl aldığımız eğitim havada kalmaz ve bizde bir takım şeyler başabiliriz..

amerika'da, okullarda ruh sağlığı alanında çalışan uzman eksikliği nedeniyle, belli bir dönem psikolojinin uygulamalı alt dalı olan, rehberlik ve psikolojik danışma lisans düzeyinde verilmiştir,bu kişilere danışman psikolog denmiştir.bu açık kapandıktan sonra lisans düzeyinde verilen eğitim sonlandırılmıştır.kişiler psikoloji eğitimi aldıktan sonra yüksek lisans düzeyinde rehberlik ve psikolojik danışma eğitimi almaya devam etmişlerdir.

türkiye de bu modeli benimseyerek lisans düzeyinde rehberlik ve psikolojik danışma eğitimi vermeye başlamıştır. bu arada dönemin milli eğitim bakanı ve yıldız kuzgun bu alanı tanıtmak ve de öğretmen haklarından yararlanarak iş sahası elde etmek adına 'rehber öğretmen' diye sadece Türkiye'ye has bir kavram geliştirmişlerdir.

bu kavram üniversiteleri ikiye bölmüştür. bir kısım üniversiteler danışman psikolog,okul psikologu yetiştirmek üzere ağırlıklı olarak psikolojik danışma eğitimi verirken,bir kısmı sadece rehberliği ele alarak ve de öğretmenlik formasyonu ağırlıklı olmak üzere eğitim vermektedir.

eğitimdeki bu tutarsızlık, mesleki ünvan karmaşası psikolog ve psikolojik danışmanları karşı karşıya getirmektedir.

dört yıl psikoloji eğitimi almış bir kişi aslında yüksek lisans yapmadan psikolog ünvanı alamaz,en azından süpervizyondan geçmesi gerekir(ancak bizde işler böyle değil),o kişi psikoloji bilimine sadece giriş yapmıştır.

verilen eğitim dediğim gibi üniversitelere göre değişmekte,psikologlar ve psikolojik danışmanlar bu nedenle iki farklı kutupta yer alabilmekte