Soru-Cevap
Otizmli Bireylerde Beslenme
OTİZMLİ BİREYLERDE BESLENME
Özel Eğitim komplike bir süreçtir. En yüksek düzeyde başarı tek bir uygulama ile mümkün olmamaktadır. Geçerliliği birçok sağlık pratisyeni tarafından halen tartışılmakta olsa da sizlerle Prof. Dr. Ahmet Aydın’a ait olan bir beslenme tipini paylaşmak istiyorum.
Yağsız olmayacak, fazla pişirilmeyecek. Kırmızı et (tercihen yemlenen değil, otlayan hayvan eti), geleneksel sucuk, kavurma, pastırma vb serbest. Katkı maddelerinden dolayı salam-sosis yasak.
Sakatat:Çok yararlı bir besindir.. Fakat hastalıklı olmamasına dikkat etmek gerekmektedir.
Beyaz et:Tercihen köy tavuğu ve diğer kümes hayvanları (köy tavuğu geç pişer)
Deniz ürünleri(Balık, midye, istakoz): Ağır metal zehirlenmesi nedeni ile yasak. Havuzda yetiştirilenlerde de toksinler mevcut olduğundan onlar da yasak. Yüksek klorofil içerdiği için ağır metalleri bağlayan deniz börülcesi ve deniz yosunları (kolerella veya spirullina) serbest.
Yumurta:En Kaliteli protein kaynağıdır. Köy yumurtası tercih edilmeli. Günde 1-4 adet yenilebilir. Tercih sırasına göre 1. çiğ (enfeksiyon olmadığından eminseniz!), 2. rafadan, 3. Lop, 4. kızartma (mümkünse yenmemeli, yenilecekse, zeytinyağında ya da fındık yağında ya da tereyağında yapılmalı ve önce akı pişirilmeli, sarısı ayrıca çiğ olarak eklenmeli)
Sebzeler ve yeşil yapraklılar:Her çeşidi yenilebilir. Daha çok çiğ tüketilmeli. Koyu yeşil yapraklılar K vitamini, kalsiyum ve magnezyumdan zengindir ve ayrıca omega-3 yağ asidi içerir. Doğal yetiştikleri için yabani otlar (ebegümeci, kuzukulağı, ısırgan otu, semizotu, labada vb) mükemmeldir. Semizotu sebzeler içinde en önemli omega-3 kaynağıdır.Patates kızartması kesinlikle yenmemelidir. Sebze yemeklerinin içine az miktarda patates konulabilir (yüksek şeker içeriği).
Sarımsak:Hücreleri paslanmaktan koruyan (antioksidan) en önemli yiyeceklerden biridir. Kükürtlü bileşikler içerdiği için aynı zamanda ağır metal boşaltımına da yardımcı oluyor. Kükürtlü amino asitler otistiklerde genellikle düşük olmaktadır. Her gün en az iki diş yenilmeli. Sarımsağı ezin (yutmayın) ve en geç 1 saat içinde tüketin. Soğan de yüksek kükürt içeriği ile en az sarımsak kadar değerli.
Zeytin:Mümkün olduğunca tuzu çıkartılmalı. Sele zeytininin tuzu daha rahat çıkıyor. Daha çok yeşil zeytin tercih edilmeli.
Meyveler:Elma, üzüm, çilek gibi fenol içeren meyveler fazla tüketilmemelidir. Kayısı, üzüm, muz, gibi şeker içeriği yüksek meyveler de sınırlı yenmelidir. Az şekerli meyveler daha çok yenilebilir (tazesi tercih edilmeli). Meyve kurularının küflü olmamasına dikkat edilmelidir.
Süt ve süt ürünleri: İnek ve koyun sütü ve ürünleri (yoğurt, peynir vb.) tüketilmemeli. Bu sütlerle yapılmış kefir ya da yoğurt suyu yenilebilir. Keçi sütü ve ürünleri serbesttir (yoğurt, peynir, kefir).
Süt niçin kemiklerimiz için iyi bir kalsiyum kaynağı değildir?
Sütte kalsiyum yüksektir fakat kalsiyum/fosfor oranı 1:1 gibi yüksek olduğu için iyi emilmez
Anne sütünde 2:1 olduğu için kalsiyum içeriği düşük bile (30 mg/100 mL) olsa emilimi mükemmeldir.
Süt ve süt ürünlerindeki kalsiyum/magnezyum oranı yaklaşık 8:1 ile 12:1 arasında değişir.
Normalde kalsiyum/magnezyum oranının 2:1’den fazla olmaması gerekir.
Baklagiller:(Nohut, fasulye, mercimek, bezelye, börülce vb) haftada 2-3 kereden fazla yenmemeli (12 saatte bir suyu değiştirilmek üzere 48 saat suda bekletilmeli, ve ağır ateşte (mümkünse güveçte) pişirilmeli.
Soya:Söylendiği gibi sağlıklı bir yiyecek değildir. Protein sindirimini ve bağırsaktan kalsiyum, demir ve çinko emilimini azaltır. Tiroid hormonu sentezini bozar. Erken ergenlik belirtileri, kısırlık ve adet düzensizliklerine yol açabilir. Alerjilere neden olabilir. Otistikler kesinlikle soya tüketmemelidirler.
Kabuklu kuruyemişler:(ceviz, fındık, fıstık, ayçiçeği, kabak çekirdeği, badem vb). Zengin amino asit (tirozin, triptofan, fenilalanin vb) ve mineral (çinko, selenyum, magnezyum vb) içerir. Günde 1-2 avuç (25-50 gram kadar) oldukça yararlı. Çiğ ve az tuzlu olanı tercih edilmeli.
Yağlar:Yağ kısıtlaması vücut için zararlıdır. Sanılanın aksine yağı az, dolayısıyla şekeri fazla yiyecekler insanları daha çok acıktırır ve daha çok şişmanlatır!
Margarin:Kesinlikle yasak!
Tohumlu sıvı yağlar:(ay çiçek yağı, pamuk yağı, mısırözü yağı, soya vb.) Kullanılmamalı ya da çok az kullanılmalı. Omega-6/omega-3 dengesini, omega-6 lehine bozuyor. Sıcak presten çıkan bu yağların yıpratıcı özellikleri var.
Zeytinyağı:Mükemmel! Halis sızma olanlar tercih edilmeli. Riviera ikinci seçenektir.
Fındık yağı:Riviera gibi. Piyasadakilerin çoğu karışık! Halis olanları pahalı ve sızmadan daha iyi değil.
Tereyağı:Mükemmel! Mümkünse özgür otlayan hayvanların yağı(köy tereyağı). Piyasada sahtesi (margarin üzerine giydirilmiş) çok. Sahtesi dışarıda bırakıldığında geç erir, bıçakta fazla leke bırakır.
Kuyruk ve iç yağı:Tereyağı gibi yararlı
Balıkyağı:Hayat iksiri! Büyük ölçüde omega-3 yağ asidi içeriyor. Bebeğinden, hamilesinden, gencine ve yaşlısına kadar herkes kullanmalı. Otistik çocuklarda omega-3 yağ asitleri (EPA+DEHA) oldukça düşüktür ve günde 1500-3000 mg aktif balık yağı (EPA+DEHA) kullanmalıdırlar. Balıkyağı şişmanlatmaz. Yaz-kış kullanılabilir. Morina karaciğeri yağı D vitamini içerdiğinden yazın kullanılmamalı. Aksi halde D vitamini yüklenmemesi yapabilir.
Keten tohumu:Balık yağından sonra ikinci önemli omega-3 kaynağı. Önce hafifçe kavurun ve kahve değirmeninde öğüttükten sonra günde 2-3 tatlı kaşığı yemeklere, yoğurda veya salatalara serpin. Omega-3 gücü balık yağının onda biri kadardır
Kızartmalar:Vücut hücrelerini paslandırdığı için zararlı. İllaki yenilecekse tereyağı, zeytinyağı, veya fındık yağı ile yapılmalı. Kızartmaların zararlı etkilerini azaltmak istiyorsanız yanında sarımsaklı yoğurt ve yeşillik yiyin.
Tahıllar ve unlu gıdalar:Otistiklerin dörtte üçünde buğday proteini olan gluten ile ilgili morfin bileşikleri yüksektir. Bu nedenle gluten içeren buğday, çavdar ve yulaf gibi tahıllar ve bunlardan yapılan mamuller (ekmek, kek, kurabiye, bulgur, makarna, erişte, şehriye, tarhana, un çorbaları) tüketilmemelidir. Mısır ve pirinç ve glutensiz undan yapılan mamuller serbesttir. Genetiği değiştirilmiş mısır yenmemelidir. Pirin, glutensiz un ve mısır da aşırı tüketilmemelidir; hızlı emilen şeker miktarları yüksek olduğu için insülin direncini arttırırlar.
Çaylar:Hepsi çok yararlı.
Kahve:Yasak, arada bir Türk kahvesi içilebilir.
Turşular:Oldukça yararlı. Probiyotiklerden zengindir. Betainden (DMG) zengin olduğu için pancar turşusu özellikle otistikler için çok faydalı. Tuzunu azaltın (turşu kurarken tuz yerine limon tuzu, askorbik asit ya da sirke kullanın). Sirke (özellikle halis üzüm sirkesi) oldukça faydalı.
Tuz:Yiyeceklerin içinde doğal olarak bulunan tuz vücudumuzun ihtiyacını karşılar. Tencere yemekleri içine az miktarda tuz katılabilir.
Baharatlar:İçerdikleri vitamin, mineraller ve antioksidanlar açısından oldukça yararlıdır. Küflü olmamasına dikkat edin.
Probiyotikler (faydalı mikroplar)Otistik çocukların çoğunda bağırsak florası bozulmuştur.
Bu kişilerde patojen bakteriler (özellikle klostridyumlar), mantarlar (özellikle pamukçuk mantarı olan kandida) ve parazitler aşırı şekilde ürer. Bu patojen mikroorganizmalar yiyeceklerin sindirimini bozarlar ve çeşitli toksinlerin oluşmasına yol açarlar.
Un ve şekerden fakir, sebze, meyve, et ve yumurta gibi doğal gıdalardan zengin bir diyet bağırsak florasının koruyuculuğunu bozmaz.
Fermantasyon ürünleri (turşu, kefir, peynir, şarap(!), boza, sirke) bağırsak florasında bulunan probiyotikleri artırırlar.
Ekşimeyen market yoğurtlarında ve pastörize sütlerdeki probiyotikler büyük ölçüde tahrip olmuştur.
Şekerler:
Rafine şekerler (çay şekeri, früktoz vb) ve bunlarla yapılan yiyecekler (pasta, bisküviler, gofretler, baklava, revani, kadayıf vb) büyük ölçüde azaltılmalıdır.
Çikolata:Bakır düzeyi yüksek olanlarda çikolata tüketimi azaltılmalıdır. Haftada bir kere orta boy, sütsüz (bitter) ve kaliteli çikolata yenilebilir. Bakır düzeyi normal ya da düşük olanlar daha fazla çikolata tüketebilirler. Çikolatanın magnezyumdan zengin olması da en önemli olumlu özelliklerindendir.
Bal:Günde bir iki çay kaşığı yenilebilir. Alelade ballar, her çeşit ve reçel aşırı şeker içerdiğinden yenilmemelidir. Piyasadaki balların en az %95’i doğal değildir. Meyvenin kendi şekeri ile yapılan pekmezler yenilebilir.Tatlandırıcılar ve bunlarla yapılmış diyet ürünleri yenilmemelidir. Özellikle aspartam (Canderel ®, Sanpa®, Aspartil®, Diyet-Tat®, Nutra-tat®, diyet kola, şekersiz sakız, birçok diyet yiyecek içinde bulunur) depresyon da dahil olmak üzere birçok yan etkilere yol açabilir.
Meşrubat:Her türlüsü yasak. Evde yapılan taze meyve suyu (posası ile birlikte) içilebilir. Meşrubat olarak ayran, kefir, boza, şalgam suyu veya meyan kökü suyu için
ÖZELLİKLE ÖNERILEN BESINLER (ANTIOKSIDANTLAR)
*Mercimek, kurufasulye, nohut, taze fasulye, bezelye vb.
* Ceviz, fındık, fıstık, badem vb. sert kabuklu meyveler
* Turunçgiller, kayısı, karadut, kızılcık, kiraz, vişne, kuş üzümü, kırmızı ve kara üzüm, diğer meyveler
* Lahanalar, karnabahar, ıspanak, pazı, turp ve pancar yaprakları, şalgam, hardal yaprağı, nane, maydanoz vb. yabani yenebilen otlar
* Sarımsak, soğan, pırasa
Su:İdrar koyu olmayacak kadar çok su içiniz. İçtiğiniz su aşırı soğuk olmasın. İlk seçenek çeşitli minerallerden zengin olan doğal kaynak sularıdır. Fakat bu sularda da ağır metaller bulunabilir. Çoğu kez olduğu gibi suyun içeriğinden emin değilseniz, suyunuzu kaliteli bir filtreden geçirin. Eger bunlar olmuyorsa Aquafino, Turkuaz, vb.
Yemekle birlikte su içmeyin, çünkü bu su sindirim sıvılarını seyrelterek etkilerini azaltır. Yemekten yarım saat önce veya sonra su içebilirsiniz. Uykudan önce bir ya da iki bardak su içilmelidir.
Pişirme şekli:Yemekler kendi suyunda ağır ağır pişirilmeli; geleneksel yöntemler (buğulama,, buharda pişirme) yanında turbo fırınlar da kullanılabilir. Böylece besin öğeleri fazla zarar görmez.
Hızlı pişirme yöntemleri (mikrodalga gibi) besin kayıplarına yol açar; ayrıca kanserojen olabilirler.
Dondurulmuş yiyecekleri fazla tüketmeyin.
Konserve yiyecekleri ise mümkünse hiç yemeyin (ev konserveleri hariç).
Sıcak yiyecekleri alüminyum folyoya sarmayınız.
Pişirme kapları:Daha çok toprak (güveç), cam ya da bakır kapları tercih edin.
Emaye ve çelik tencere daha sonraki tercihlerdir.
Teflon ve alüminyum kesinlikle kullanılmamalıdır.
Yemek yeme sıklığı:Diyet başlangıcında, kan şekeri düşebileceği için daha sık yemeli. 1-2 hafta içinde insülininiz terbiye olur ve günde 3 öğün yemek (çocuklar için 4-5 öğün) yeterli olur. Lokmaları iyice çiğneyin! Sabah kahvaltılarını kuvvetli yapın; akşam yemeği hafif olsun. Yemek miktarlarını yaklaşık şöyle bölümleyin. Sabah :(3), öğle:(2), akşam: (1) ya da Sabah (2), kuşluk (1). Öğle(1), ikindi (1), akşam:(1). 19.00-20.00’den sonra mümkünse yemek yemeyin, Tok karnına uyumayın.
Diş temizliği:Her yemekten sonra, mümkün değilse yatmadan önce dişinizi 2-3 dakika fırçalayınız ve macunu yutmayınız
Çocuklarda yutmayacaklarından emin oluncaya kadar florlu diş macunu kullanmayınız.
Sodyum florür toksik olduğu için çocuklara flor tableti takviye etmeyin. Florun otizm tablosuna yol açabileceği de saptanmıştır.
Yiyecek ve içeceklerdeki flor (kalsiyum florür) doğal olup, toksik değildir.
Florun diş çürüklerini azaltmadığını gösteren çok sayıda araştırma vardır.
Diş çürüklerinin en önemli nedeninin unlu ve şekerli gıdalar olduğunu unutmayın.
Civa içerdiği için amalgam dolgu yaptırmayın.
Yarı sert ve sert gıdaları yemenin çocuklardaki diş gelişimini olumlu yönde etkilediğini ve sıvı gıdaların ise sağlam diş gelişimini önlediğini unutmayın.
Hareket:Günde en az yarım saat hızlı yürüyüş yapılmalı ya da yavaş koşulmalı ve merdivenler çift çift çıkılmalı. Günde en az 3-5 dakika kültür fizik hareketleri yapılmalı. Yorgun düşüren hareketlerden kaçınılmalı. Egzersiz ağırlığı tedricen artırılmalı. Her gün yapabileceğiniz egzersizleri yapın. Derin temiz hava soluyarak hücrelerinizdeki oksijeni artırın. Hareket ve derin nefes alma beynin kanlanmasını ve fonksiyonlarını artırır.
Güneşlenme:D vitamini kemik hastalıklarına, romatizmal hastalıklara, kansere (deri kanseri dahil!) ve çeşitli müzmin hastalıklara karşı koruyucudur. Yazın mayo ile güneşlenirken başlangıçta güneşte fazla kalmayın (özellikle 11.00-13.00 arası). Dengeli şekilde yanın, haşlanmayın!!.
Otistik çocuklarda kan D vitamini düzeyi (Normali: 40-100 ng/mL) genellikle düşüktür. Kan düzeyleri normale getirildikten sonra günde 2000 Ünite D vitamini kullanılmalıdır.
Uyku: Mümkünse 22.00’den önce yatın. 5 saatten az 9 saatten fazla uyumayın. İyi bir uyku için midenizin boş olması gerektiğini unutmayın
Cıva kaynakları
• Egzoz gazları
• Böcek ilaçları
• Amalgam diş dolguları
• İçme suları
• Keçe
• Kulak ve burun damlaları
• Bazı aşılar (karma, hepatit, grip)
• Kontakt lens solüsyonları
• Çamaşır yumuşatıcıları
• Deniz ürünleri
• Talk pudrası
• Kosmetikler (Mascara)
• Ahşap koruyucuları
• Yer cilaları ve parlatıcıları
Kurşun kaynakları
• Motorlu araçların yaydığı egzoz gazları
• Kurşun borularla evimize ulaştırılan sular
• Kalıcı rujlar
• Vinil okul çantaları
• Ders araçları,
• Duvar boyaları
• Tekstil boyaları
• Oyuncaklar
Selenyum kaynakları
• Kabuklu kuru yemişler
• Et
• Yumurta
• Karaciğer
Epsom tuzu (magnezyum sülfat) banyosu
• Sülfatlar ağır metal temizliğine yardımcı olur, bağışıkluk sistemini güçlendirir.
• Otistik çocukların çoğunda hem magnezyum hem de sülfatlar düşüktür.
• Magnezyum sülfat suya koyulduğunda magnezyum ve sülfata ayrışır.
• Her iki molekülde deriden emilir. Sülfatın etkisi 7-8 saat kadar sürer.
• Magnezyum sülfat tozunu kaynar suda iyice eritin.
• Küvetin içine dayanılabilecek kadar sıcak su koyun ve içine magnezyum sülfatlı suyu ilave edin.
• Başlangıçta yarım çay bardağı magnezyum sülfat tozu kullanın ve daha sonra tolere ettikçe 1-3 çay bardağına kadar çıkın.
Yan etkiler:
• Huzursuzluk ve hiperaktivite olursa dozu azaltın. Banyo suyu yutulursa ishal yapar.
• Küvet içinde en az 20 dakika kalınmalıdır.
• Banyodan sonra isterseniz durulanmaya ve kurulanmayabilirsiniz.
• Magnezyum sülfat derinizde beyaz toz şeklinde kalır ve etkisi devam eder.
OTİZMLİ BİREYLER İÇİN GLUTENSİZ-KAZEİNSİZ DİYET
YASAK BESiNLER
* Süt ve türevleri (yoğurt, peynir vb.) içeren besinler. Keçi sütü ile yapılanlar yenilebilir.
* Soya fasulyesi, buğday, arpa. yulaf, çavdar ve unlarından yapılmış ekmekler, erişte, makarna, Şehriye, tarhana, un çorbaları (buğday, arpa, yulaf, çavdar unları)
* Buğday unu ve kesilmiş yufkadan yapılan her türlü tatlı (baklava, un ve irmik helvası, kadayıf, tulumba tatlısı vb.)
* Bayat ekmek içi konmuş köfteler ve bulgur konmuş kıymalı yemekler
* Bulgur konmuş sebze sarma ve dolmaları, kurutulmuş meyveler
* Deniz ürünlerinin tamamı (Havuzda yetiştirilenler dahil). Deniz börülcesi, kolerella ve spirullina kullanılabilir.
* Patates kızartması
* soya yağı ve margarin tüketmeyin, Ayçiçek ve mısır yağını iyice azaltın
SERBEST BESINLER
*Keçi sütü ve mamülleri (yoğurt)
* Tereyağı, kaymak
* Kırmızı et, kümes hayvanları, geleneksel pastırma, sucuk
* Yumurta
* Pirinç pilavı, pirinç unu, Glutensiz un ya da mısır unlarından yapılmış ekmekler, kek, çörek vb.
* Kurubaklagiller
* Pirinç ve sebze çorbaları (patates dahil), serbest olan tahıllardan yapılmış çorbalar (sade ve et sulu)
* Her türlü sebze ve meyve
* Pekmez, bal, reçel, marmelat
* Hayvani yağlar, zeytinyağı
* Kuruyemişler
Soruyu yanıtlarken:
- Doğrudan soruyu yanıtlayınız, veya soruya verilen diğer yanıtları geliştirecek şekilde yanıt veriniz
- Yanıtınızda hakaret, küfür veya kanunlara uygun olmayan paylaşımlar bulunmamalıdır. Buna uygun hareket etmeyen üyelerimizin üyelikleri durdurulacaktır
- Otizmli Çocuklarda Tuvalet Becerilerinin Kazanımı
- Otizm ve Biyomedikal Tedavi
- Yardımcı Olur Musunuz?
- Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu
- Uygulamalı Dil ve Konuşma Bozuklukları Tedavisi Semineri
- Spastik Çocuklarda Beslenme
- Bilgilendirirseniz Mutlu Olurum.
- Bebeklerin Dil ve Beslenme/Yutma Gelişimi İle İlgili Bilgiler
- İşitme Engelli Bireylerde Yaş Sınırı
- Acil Yardım Lütfen!!!