Soru-Cevap

Merhaba..<BR>10 Mart 2009 salı günü MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müd. tarafından yayınlanan bir genelge ile özel eğitim kurumlarında çalışan Psikolog, Okul öncesi öğretmenliği, Çocuk gelişim uzmanlığı/öğretmenliği mezunlarınında tıpkı biz Psikolojik Danışmanlar gibi imza yetkileri kaldırıldı. Zorunlu eğitim personeli kadrosundan çıkartılıyoruz. Bu kurumlarda eğitimi sadece Zihin Engelli Sınıf Öğretmenleri verebilir hale geliyor. Baktınığınızda mantıklı gelebilir. Ancak Zihin Engelli Sınıf Öğretmenleri sadece üniversitelerin ilgili bölümünden mezun olanlardan oluşmuyor bildiğiniz gibi.. MEB'in zamanında emekli sınıf öğretmenleri için açtığı 3 aylık hizmet içi eğitim kurslarını almış olan emekli sınıf öğretmenleri de bu grupta. Peki 3 yaşındaki Otizm, down sendromu veya zihin engelli tanısı almış cocukla bu öğretmenler nasıl çalışabilir? Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu veya Özgül Öğrenme Güçlüğü tanısı almış bir öğrenciyle nasıl çalışabilir? Bu grup için açılan eğitimlere Psikolog ve Psikolojik Danışman dışındaki branşlardan eğitimci alınmıyor. <BR><BR>Bu öğretmenler, psikologlar bu kurumlarda da çalışmazlarsa bizlere ihtiyac zaten duyulmayacaktır. Ciddi bir (3.000-4.000 kadar) sayıda işsizlik yaşanacaktır. Çünkü sizde biliyorsunuzdur ki atamalar da kısıtlı yapılıyor. Bizim elimizden alınan bu hak bu çocukları nasıl etkileyecek. O çocukların suçu ne? Zaten yeteri kadar destek eğitim alamıyorlar. Birçok yerden hakları kısıtlanıyor. <BR><BR>Genelge şimdilik hata var denilerek ilgili siteden geri çekildi. Ancak iptal edilmedi. Bu durum rengini belli etti.. Bu konuya lütfen sessiz kalmayalım...

arkadaşlar bu konu hakkıdna gelişmeler var mı acaba ben bu yıl mezun oluyorum ve özel egitimde çalışmak istiyorum. ben geçen yılki mezun olan arkadaşlar ve çalışan arkaşdalarla konuşuyorum bir deigşme olmadıgından bahsediyorlar ve hala rehabilitasyon merkezleri pdrci aramaya devam edieoyrlar neden hala pdr mezunu arıyorlar ki madem kalktı. bilgilendirirseniz sevinirim

Ben de Dokuz Eylül PDR 08' mezunuyum ve diğer branşların da mesleklerini ve mesleklerinin adını korumak, her yıl sürekli değişen yönergelerle savaşmak, sürekli değiştirilen iş alanlarıyla ilgili gelişmeleri takip edip tepki göstermek zorunda olup olmadıklarını merak ediyorum. Bu tür yönergelerden,talim ve terbiye kurulundan, eğitim sisteminden, alanımızın puanı çok yüksek olmasına rağmen küçümsenmesinden,gereksiz görülmesinden,insanların ve bu sistemi yönetenlerin kafasında bir yer edinememekten ve zihinlerdeki kaosun bitmemesinden artık çok yoruldum.İyi niyetimi korumak ve insanlara-karşıt fikirde olanlara kendimi doğru ifade edip orta yol bulmaya çalışıyorum. Bizleri de eleştiriyorum özeleştri de yapıyorum zaman zaman. Ama tüm bu yazılanlar ve bu bölüme girdiğim yıldan beri katıldığım İzmir'deki mitingler,yazışmalar,yürüyüşler, " ne yapabilirz?kendimizi nasıl savunabilirz? nasıl karşı koyabiliriz? " soruları oturup düşününce insana ne kadar yorgun hissettiğini hatırlatıveriyor. Ve öfkelendiriyor da bir taraftan. Hiçbir branşın bu kadar üzerine gidildiğini, bu kadar eleştrildiğini, "şöyle mi yapsak böyle mi yapsak-devletten mi alsak özelden mi çeksek?" muammalarıyla branş elemanlarının bunaltıldığını sanmıyorum.Bu savaşın içinde olmayı ben seçmedim,biz seçmedik... her kişi saldırıya karşı kendini savunacak bir mekanizma bulur elbet ama savaşın gereksiz olduğu bir yerde akıllara sadece bir soru geliyor: NEDEN?? Ben bu sorunun cevabını bulamıyorum ve bulabilen meslekdaşlarımdan da görüşlerini paylaşmalrını rica ediyorum... Tekrar iyi çalışmalar...

Tuncay Hocam öncelikle merhabalar; yazılanların hepsini okudum ve kişisel görüşüm de şöyle: Evet devlette iş imkanına sahibiz,diğer arkadaşların da belirttiği gibi 50 gibi bir puanla atanabiliyoruz aynı özel eğitimciler gibi. Tamam elbette ki bir PDR mezunu zihin engelliler öğretmeni kadar bu alana hakim olamayabilir, mezun olunan yıllarda belki de çok eksiği de olabilir. Benim iş hayatında da öğrendiğim fazlaca şey oldu, okullarda öğretilmeyen ve öğretilemeyecek cinsten. Ama özel eğitimi psikolog veya psikolojik danışman (benim için hiç bir ayrımı yok, ben de BİR düşünmeden yanayım) olmadan düşünemiyorum. Eğer kurum içerisinde de yeterli desteği görebilirse, kurum sahipleri ya da yöneticileri tarafından alanına saygı duyulup İŞİNİ YAPMASINA izin verilirse,eğitimin sınıf ortamı içinde bitmediği görüşü hele ki özel eğitim alanının sizin de çok iyi bildiğiniz gibi okul-aile-birey üçlüsünden asla kopamayacağı ve daha önceki yazılarda da belirtildiği üzere devlet okullarında ve diğer kurumlarda bu üçlü dengeyi sağlamak için eğitilen biz psikolog veya psikolojik danışmanların özel eğitim alanında yapacağı o kadar fazla sorumluluklar ve görevler var ki. Bizler bu alana 'YABANCI' değiliz, bizzat bu alanın içindeyiz. Zaten PDR den mezun olup da özel eğitimi tercih eden biri devlete hiç zorlanmadan girmek varken buna yönelmişse bunu özel eğitimden aldığı hazla açıklamak normaldir. Bu işi herkes yapamaz doğru ama çokça mesleki doyum aldığın bir iş hele ki eğitimini de görmüşsen neden uzak olsun ? Elbette ki alanınıza sahip çıkmanızı anlıyorum. Örneğin ben de felsefe grubu ya da buna benzer branşlarda öğrenim görmüş, daha sonra sertifika kursuna katılmış ve kendini psikolojik danışman veya psikolog olarak lanse eden, bizim haklarımıza göz diken kişilerden pek hoşlanmıyorum. Ha işini çok iyi yapar, belki de bizim alanımızdan mezun olmuş bir kişiden daha da iyi danışmanlık yapabiliyordur bu ayrı bir mesele. Ki ben o kişilere de suç bulmuyorum. Asıl suç bizim alanımızı kafasında bir yere oturtamayan, her yıl oyuncakla oynar gibi oynayan, bir yıl PDR alanını kapatıyorum deyip ikinci yıl özel eğitimdeki iş alanımızı elimizden almaya çalışan bir taraftan da PDr den çok açık var deyip sertifika kursları açan ve herkesi buna teşvik eden-kısacası ne yaptığını bilmeyen eğitim sisteminde. içimden bir ses sürekli 'ben boş yere ÖSS de bu kadar yüksek çekip 4 yıl teorik ve uygulamalı eğitim göreceğime hiç kasmazdım ve çok daha düşük puanlı başka bir bölümden mezun olur sertifikamı da alır işime bakardım' diye isyan etse de elimizden birşey gelmiyor. Ne yazık ki felsefe-sosyoloji-psikoloji birbirine denk görülüyor , birbirinden çok ayrı dallar olmasına ve eğitim süreçlerinin çok farklı işlemesine rağmen. Ama dediğim gibi kimsenin kafasında oturtamadığı bir alan bizimki ve de belki de en yorucusu. Kendin tükenmiş dahi olsan karşındakine birşeyler vermek zorundasın...Umarım demek istediklerimi doğru bir şekilde ifade etmişimdir. Çünkü psikolog- psikolojik danışman tartışması da başta olmak üzere buna benzer bölücü tartışmaları çok basit buluyorum. Ego savaşlarını bu alanlara-bizlere yakıştırmıyorum. Önemli olanın öğrenciler ve onların eğitimi olduğunu düşünüyorum ve bu yolda da istekle çalışan kişilerin zoru başaracağına inancım var. Dediğim gibi zaten devlete geçmek bu kadar kolayken bu alan tercih ediliyorsa( siz özel eğitimciler ve biz psikolojik danışmanlar gibi) bu alanda devam etmek istiyorsak ben bunu yani zoru seçmeyi görev aşkına bağlıyorum . Kaldı ki sizin de çok iyi bildiğiniz gibi özel sektörde dertler hiç bitmiyor. Bir de bunlara göğüs germek zorundayız zaten yaptığımız iş çok kolaymış gibi. Son olarak demek istediğim şey sen-ben ayrımına girmeden de bu işi yürütebileceğimize olan inancımızın sarsılmaması yönünde... Herkese iyi çalışmalar diliyorum...

bu sektörün içerisinde yer almak için koşturan arkadaşlar olaya bir de şöyle baksalar alanın asıl sahipleri olan(engelli çocuklar dışında çalışma alanları yoktur) özel eğitimciler yakında bu tür kurumlarda iş bulamayacak duruma gelecekler. ayrıca devlete gitmek isteyen arkadaşlar için de ayrılan kontenjanlar ortada.

pdr yada psikolog arkadaşlar devlete yada shçek e geçmek çok kolay sizler için sınıf öğrt. olarak belki 85 puan alıp atanmam mucize olur ama sizler için 42 lere kadar iş imkanı ve devlette zaten bu genelge ile devletin ihtiyacını karşılamak için özelde olan ortamı en kötü duruma sokmayı amaçlıyor ne olacak bu düzenin sonu bilinmiyor

Hale Hanım biliyorsunuzki uzun yıllardır Psikiyatristler, Psikologlar ve PDR'ci yakın meslekten arkadaşlarımız birbirleriyle anlamsız didişme halindeler. Ben meslek etiğine aykırı bulduğum bu tutumu her zaman kınadım. Gerçek şu ki, bu meslek elemanları birbirine yakın ama yine de farklı uzmanlıklar diye düşünüyorum. Bu kırgınlıklar böyle gelmiş ama böyle gitmemeli bence. Gelin ortak bir platformda birleşelim... Geçmişte meslektaşlarımızın yaptığı hataları yapmayalım... Zaten siz de birlikte hareket etmekten yanasınız belli. Eğer ortak hareket etmezsek, çok çabuk yıkılırız. Sosyal Hizmet Uzmanı, Okul Öncesi Öğretmeni tüm arkadaşları yaratılacak olan platforma davet edelim... Saygılasrımla...

Okudum İbrahim Bey. Kulaktan dolma konuşmadım. neyse önemli olan tüm meslek elemanlarının birlikte heeket etmesidir.yakın olanlar muhakkak destek vermeli.

10 Mayıs 2009'da Galatasaray Meydanı TPD İstanbul şubesi'nden Taksim Meydanına bir yürüyüş yapılması planlanmaktadır. ( Valilik iznine göre tarih, yer ve saatle ilgili ayrıntılı bilgilendirme yapılacaktır.) Arkadaşlar bu sorun sadece Psikologların sorunu değildir. Bu işin içinde olan olmayan tüm duyarlı insanların sorunudur. İstanbuldan yükselen sesi Ankaranın duymama şansı olamaz... TPD' ye detek verelim... Bütüm meslek elemanları!!! Ortak hareket etmenin zamanıdır. Saygılarımla...

Sayın Hale. TPD'nin sitesine girin ve basın bildirisini okuyun. Orada, tüm meslek elemanlarını kapsayan bir açıklamanın yapıldığı gözünüze çarpacaktır. Saygılarımla...

TPD'yi tebrik ediyorum gerçekten güzel adımlar atıyor. ancak tüm meslek elemanlarının değil sadece psikologların hakkını savunuyor. bunun için onları suçlayamayız ama "tüm" meslek elemanlarının hakkını savunuyor denmesi yanlış bir bilgi bana göre. özel eğitim umarım içinde bulunduğu dar boğazdan kurtulur.

Rehabilitasyon, yönergeyi çıkaranların düşündüğü gibi sadece okuma-yazma eğitimi verilen bir yer değildir. Çünkü adındanda anlaşılacağı üzere ÖZEL EĞİTİM VE REHABİLİTASYON, yaşamının her alanında bireyi destekler. Bu bir ekip işidir. Bu ekipte hiç bir meslek elemanı bir diğerinden üstün değildir. Yönerge çıktı ama son sözü yargı söyleyecek. Türk Psikologlar Derneği tüm meslek elemanlarının haklarını savunmaya kararlıdır. Arkadaşlar!! Artık meslek şovenizmini bir tarafa bırakıp birleşme zamanıdır. Önce Sosyal Hizmet Uzmanlarıyla şiddetli bir deprem yaşayan özel eğitim, şimdi de Psikologların derse girmemesiyle, Okul Öncesi Öğretmenlerinin haklarının kısmen alınmasıyla yok olma yolundadır. Dur demenin zamanıdır artık... Haydi arkadaşlar... Mesleğimize sahip çıkalım... Saygılarımla....

ılk olarak sunu soylemelıyım kı zorunda oldukları ıcın degılde bu ısı sevdıklerı ıcın yaptıklarını dusunmenızı önerıyorum. Ikıncı olarak ıhtıyacların sadece derste karsılandıgına ınanmayanlardanım bugun bızler bıle danısmana ıhtıyac duyarken bu cocukların duymayacagını dusunmenız ayrıca saskınlık konusudur benım ıcın. sadece ögretım olarak degıl olaylara daha genıs bakabıldıgınız gunler dılıyorum. ıyı calısmalar

Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen arkadaşlar ısrarla rehabilitasyon merkezlerinde çalışmak zorunda değiller ki kendi alanlarında bulunan dershanelerde,okullarda da görev alabilirler.Kurumlarda ailelere yapılan rehberliği ve iletişimi anlarım ama bu alandaki öğretmenlerin zihinsel engelli bir öğrenciyle derse girmesi ve ders vermesi ne kadar doğru tartışılır.

Çizelge sonundaki açılamada YGB sosyal modüllerinde eğitim verebilir ifadesi derse girebilir anlamını taşımıyor mu?

Yapılan görüşmeler de pdr ve psikoloji alan mezunları için olumlu sonuçlar çıkmıyor.. 1-2 haftaya kadar yeni karar açıklanacak.."zorunlu personel" devam etse dahi derse girme hakkı verilmiyor.. Zaten sıkıntı buradan doğacaktır..

ARKADAŞLAR TURK PSİKOLOGLAR DERNEĞİNİN GÖNDERDİĞİ MAİL YUKARIDA. SOSYAL HİZMET UZMANLARININ ÖZEL EĞİTİM VE REHABİLİTASYON MERKEZLERİNDEN UZAKLAŞTIRILMALARI ZATEN BİR DEPREME SEBEP OLMUŞTU. ŞİMDİ DE PSİKOLOG YA DA PDR'ci ARKADAŞLARIN GİTMESİ SÖZ KONUSU. TPD'Nİ DİKKATE ALACAKLARINI YAZMIŞLAR. UMARIM ÖYLE OLUR. ÇÜNKÜ ÖZEL EĞİTİM BİR EKİP İŞİDİR. YÖNETMELİĞİN ÖNCELİKLE ÖĞRENCİLER İÇİN HAYIRLI OLMASINI DİLİYORUM. SAYGILARIMLA...

from: Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı Prensipler Dairesi Başkanlığı &lt;ttk.prensipler.db@meb.gov.tr&gt;

Date: 19 Mart 2009 Perşembe 03:11:34 GMT-07:00

Subject: RE: ÖEK- Psikologların İstihdamına İlişkin Yeni Düzenleme

Sayın İlgili;

Psikologların özel eğitim alanında bireysel ve aile eğitimleri ile grup terapilerindeki teröpatik ve rehabilitasyon faaliyetleri malumlarınızdır. Çalışmalarımızda önerilerinizi de dikkate almakta olduğumuzu belirtir, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

from: tpdhaberler@yahoogroups.com on behalf of Türk Psikologlar Derneği (bilgi@psikolog.org.tr) Sent: Monday, March 23, 2009 8:49:42 AM To: TPD haber (tpdhaberler@yahoogroups.com) Değerli Üyelerimiz, Derneğimiz tarafından Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı

bir de arkadaşlar; ben o taslağı inceledim. ordada kaç tane özür gurubunda bizi zorunlu personel olarak gösteriyor. bilgilerinize...

arkadaşlar; sesimizi duyurma sürecinde pdr derneği başkanı tuncay bey ile de en azından mail yoluyla iletişime geçmenizi öneririm. (ergene@hacettepe.edu.tr)