15-08-2024 |

EVLİLİK İLİŞKİLERİNİ METAFOR KULLANARAK CÜMLELER İLE İFADE EDEN DANIŞANLARIN DİLİNDEN ÖRNEKLER

Bu yazıda metafor nedir, metafor kullanımının yararları , evlilik ilişkisine dair katılımcı danışanların verdikleri metafor örnekleri tanıtılmıştır

Metaforlar, karşılaştırmalara izin vermesi ve sonrasında problemi doğrudan ifade etmeden bir anlayışa ulaşması nedeniyle psikoloji alanında zemin kazanan edebi araçlardır.

Köklerini Yunanca bir kelime olan metapherein'den (meta: öte, üst; pherein: taşımak) alan metafor, en genel tanımıy­la dolaylı anlatım olarak düşünülebilir. Özünde "Bir yer­ den bir yere taşımak" anlamına gelen metafor, dinleyici­de görsel ve belirgin bir tanımlama yaratarak; görsel ve yaşantısal bir tepki oluşturmaktadır. Metaforların içinde her zaman örtük bir düşünce gizlidir ve örtük düşünce psi­koterapilerde çok değerlidir. Metaforlar aracılığıyla örtük düşüncelerin terapi sürecinde ele alınması daha mümkün hale gelir (Karaırmak ve Güloğlu, 2012).Metafor, güzel ve anlamlı konuşma yaklaşımından etkilenilerek düşünceleri daha işlevsel ve estetik biçimde anlatabilmek için sosyal bilimler literatürüne girmiştir.

Cambridge Sözlüğünde (2021) metafor, bir şeyi aynı niteliklerden bazılarına sahip başka bir şeyle karşılaştırarak tanımlamanın bir yolu olarak tanımlanmaktadır.

Metafor, bir kavramsal alanı başka bir kavramsal alan açısından anlamak olarak tanımlanır. Bir alanın diğer bir alan sayesinde anlaşılmasına yönelik, herhangi bir tutarlı deneyimler bütününü yeni ve farklı bir deneyimi açıklamada kullanma metafor olarak tanımlanmaktadır (Kovecses, 2010).

 

Metafor kavramının Türkçedeki karşılığı olan eğretileme; bir kavramı başka türlü ifade etme anlamına gelmektedir. Ancak, Demir eğretileme ve istiare gibi kelimelerin metaforun anlamını tam karşlılayamadığını ifade etmektedir. O‟na göre, istiare, ödünç alınan şey; bir kelimenin anlamını geçici olarak başka bir kelime için kullanma; bir sözün gerçek anlamını kaldırarak, benzerliği olan diğer bir anlamı iğreti olarak verme; bir kelimenin anlamını geçici olarak başka bir kelime için kullanma gibi tanımlanabildiği için hem mecaz hem de benzetme özellikleri taşımaktadır. Eğretileme ise istiare kelimesinin Türkçeye aktarılmasıdır. Bu bağlamda eğretileme veya istiare daha çok edebiyatta teşbih, kinaye, benzetme gibi mecaz sanatların edebi ve sanatsal yönüne dem vururken, metafor ise daha çok insan zihninin ve düşüncesinin ortaya çıkardığı bir olgu olarak kullanılmaktadır (Demir, 2015, s. 14-15).G. F. Beck'e göre de "metaforun özü soyut ilişkileri anlamak veya formüle etmek üzere somut bir imgenin kullanılmasında yatmaktadır"

Metaforlar insanın iç dünyasına tutulan aynalara benzetilebilir. Metafor sayesinde aynaya yansıyan görüntünün yanı sıra aynadaki görüntünün ötesinin de görülebileceği ifade edilmektedir. (Heston ve Kottman, 1997)

 

Metaforun işlevi, danışanın eski düşünce örüntülerini bozarak savunmaya geçmeden kendini keşfetmesine yardım etmek olarak ifade edilebilir.

"Fretzin (2001), metaforları kullanmanın avantajlarını şu şekilde açıklar:

 

  1. Kavramsal değişim ile öğrenme için çok faydalı araçlardır.

        2.Gerçek dünyadaki benzerliklere işaret ederek soyut şeylerin anlaşılmasını ve görselleştirilmesini sağlarlar.

        3.Öğrencilerin ilgilerini çekerek motivasyon gerçekleştirirler

4.Öğretmenleri, öğrencilerin önceki bilgilerini dikkate almaya zorlarlar ve daha önceki konularla ilgili öğrencilerdeki yanlış anlamaların ortaya çıkmasını sağlarlar" (Akt. Arslan ve Bayrakçı, 2006: 104).

 

Metaforların kullanımında birden fazla amaç söz konusudur. Nesterova bu işlevleri şöyle sıralar: adlandırma, soyut kavramlar oluşturma, yönlendirme, yeni bilginin üretimi, psikolojik etki, paradigmaların çeşitlendirilmesi, iletişimsel ve eğitsel işlev (Aslan, 2019: 26).

 

Karaalinin 2009 da yaptığı araştırmadan evlilik ilişkisine dair katılımcı danışanların verdikleri metafor örneklerinden bahsedelim:

Aile danışmanlığına başvuran çiftlerin evliliğe ve kadın erkek ilişkileri algıları üzerine 37 adet metafor bulunmuştur. Bu metaforlar şunlardır: sıfırdan zemin hazırlamak (1), bina inşa etmek (1) tuğla atmak (1), satranç (1), akıl oyunları (1), çıkmaz(1), elinden tuttuğumda ayakta duran ama elini bıraktığımda yere düşen bir bebek gibi(1), öğretmen öğrenci (1), dondurma (1), düğme (1), köseleli saat(1), terazi(1), düz/otomatik araba (1), kelepçe(1), kantarın ağır basan tarafı (1), kumaş ve makas (1), savaş meydanı (1), harp (1), kumar (1), bahçivan ve çiçek(1), düşüncende yaşamak (1), somut ve soyut olmak (1), sahiplenilmemek (1), canlı/cansız iki bebek 1), yol (1), yolculuk (3), sürekli izlenen bir film (1), tohum atmak (1), sulamak (1), başında beklemek (1), büyütmek (1), günden güne iyi mi kötü mü diye bakmak(1), bir fare yada farklı bir şey musallat olsada yinede ayakta tutmaya çalışmak (1), çaydanlık (1), sözleşme (1), akit (1), televizyon/kumanda(1). Aile danışmanlığına başvuran çiftlerin evliliğe ve kadın erkek ilişkilerine ilişkin bu metaforları incelendikten sonra bunlar çeşitli alt kategorilerde toplanmıştır.

 Katılımcıların evlilik anlatıları incelendiğinde güç ve denetim temasının hem anlatılarını hem de kullandıkları metaforları şekillendiren temel bir kategori olarak ortaya çıktığı görülmüştür.

     Evlilik İlişkilerini Metafor Kullanarak Cümleler ile İfade eden Danışanların Dilinden Örnekler

 

Ayşe duygularını,kirpikleri bile sarı sarı güzel geliyordu. Dünya üzerindeki en güzel kirpiklermiş ve benimmiş gibi şeklinde ifade ederken Ahmet, Gerçek olamayacak kadar güzeldi. Ya ben çok büyük bir iyilik yaptım Allah onu bana verdi, ya da çok büyük bir günah işledim onu benden alacak derdim. Çok masumdu. Tertemizdi. Ne dersem inanırdı şeklinde ifade ediyor. Tek taraflı güç ve denetime vurgu yapılmaktadır.

Fatma Hanım, 21 yaşında evlendiğini evlilik bilinciyle hareket etmediğini de ifade ediyor. 'Şuanki aklım olsa evlenmezdim'' diyen Fatma : En azından evlilikten beklentim nedir? Neden bir insanla ömür sürülür? Ailesiyle uyuşulur mu? Sorgular, mantığımı bu kadar geride bırakmazdım ' 

Eşiyle birde aynı işi yaptıklarını belirten Fatma : ''İştede beraberiz hergün. Ben iş hayatında birşeyleri biliyorum. O eksik kalıyor. Onu tamamlıyorum. O benim bazen sorumluluk olarak onun üstüne çıktığımı düşünüyor. Nasıl benim üstüme çıkabilir onun derdinde mi '' diyeyerek te iş yerindeki gelimi dile getiriyor. Bu söylemiyle evliliklerindeki kontrol mekanizmasının  üste çıkma metaforunda da görüldüğünü söyleyebiliriz.

 

 Kocası Bayan Fatma Hakkında şu metaforları kullanıyor: ''o benim elim ayağım, kolum, beynim. Herşeyim. Biz iki üç senede ticari manada çok yol kat ettik. O olmasa benim hayatım zor. Kalkıpta içtiğim bardağı kaldırmam. İstiyorum, ama doğamda yok. Çocukken bile mutfaktan kovalarlardı. Alım balım büyüdüm şeklinde ifade ediyor.. Fatma'nın eşi Ali daha sonra evliliği ile ilgili olarak  şu metaforları kullanmaktadır Ali : kadın erkek ilişkilerini, adın çok değişken. Günü gününü tutmuyor. Çok zor bir denge. Erkek düz., kadın otomatik(araba) tak d ye gitsin. Kadında sürekli vites değiştirmen lazım. Akşam oldu boşa al, sabah oldu ikiyle çık, üçle gir. Hep farklı. O rahat büyümüş. Sen o dengeyi yakalayamadığında bekliyor.

 

 Bir başka evli katılımcı ''Elinden tuttuğumda ayakta duran ama elini bıraktığımda yere düşen bir bebek gibi olsun istiyorum. Bana olan hayranlığı hoşuma gidiyor. Bana muhtaç olsun ki ben istemedikçe bırakamasın istiyorum içten içe. Ona bazen işliyorum. Bensiz bir hiçsin diyorum. Biliyorum bencilce fakat içten içe gitmesini istemiyorum'' diyerek danışan ilişkideki denetim kurma ve partnerin bireysel duygusunu yok etme çabasını gözler önüne sermektedir.

 

Aynı katılımcının eşi:  katılımcımız Ahmet denetim kontrol başlığı altında inceleyebileceğimiz çıkmaza benzetiyor. Şuan bir çıkmazdayız. Gerçekten ne bitiyor ne adam gibi devam ediyor. Kendimi tanıyamıyorum. O kadar bunaldım ki artık, bu işten nasıl kurtulurum kara kara düşünmeye başladım. Bu hikâye tam bir çıkmaz, bizlerde çıkmazdayız. Ama ne olmalı derseniz satranç gibi, akıl oyunları gibi, tuğla atmak, bina inşa etmek, sıfırdan zemin hazırlamak gibi. Nasıl diyeyim o zemin yamuksa vay haline. O hamleler hatalıysa o oyun kaybediliyor ''danışan bu metaforlarıyla da evliliği bitern bir yol, devamı olmayan sonu gelmiş bir yol ve kaybedilmiş bir oyuna benzetiyor.

Danışanın kadın erkeği daha kolay kontrol edebilir, kadını kontrol etmek daha zor

ifadesiyle yine eşine karşı güçsüzlük duygusu yansıtıyor.

Hüseyin ''hiçbir sorunumuz yoktu. Görücü usulü evlendik. Tanıştığımız günü hatırlıyorum. Ben istemeye istemeye gittim buluşmaya. Annemin ve kuzenimin zoruyla. Daha gittiğim zaman iyi ki gelmişim dedim, iyi ki onu tanımışım. İyiki onunla evlilik sürecine doğru girmişiz. Gayet güzel gidiyordu herşey. Yaklaşık bir sene olmadan evlendik. Hiçbir problemimiz yoktu. Herşey istediğimiz gibi gidiyordu. Hazırlık süreci olsun söz, nişan. Belki de çok kısa zamanda evlendiğimiz için her şey tozpembe gözüküyor o günlerde. Bir yanlışını bir kusurunu görmüyorsun varsa da görmezden geliyorsun. Birbirimizi tam tanıyamadık. Ama evlendikten sonra durumlar değişiyor. Baskın. Sürekli öfler halde. Mızmızlanmasını istemiyorum alttan alıyorum o da sürekli ne yapmam gerektiğini söylüyor. Ben onun kontrol edebileceği biri değilim ki. Bana yöneticimmiş gibi davranıyor. Toplum içerisinde de yapabiliyor bunu ve bende rencide oluyorum. Hatta ne yalan söyliyeyim onunla bir yere gideceğim zaman iki defa düşünüyorum. Uyardım da ama bunlar birikince problemler çoğalıyor. En ufak birşeyde zevk alamıyorsun. Onunla aynı ortamda olmak istemiyorsun. Bu işine yansıyor, ailene yansıyor, çevrene yansıyor, ikimizin de ailesi var, onlara da yansıyor. Kartopu biranda çığ oluveriyor. Cümleleriyle özetlerken evliliği sözleşmeye, akite, deniz suyunun öyküsüne, erkeği televizyona kadını ise kumandaya benzetiyor.

 

Evliliği yola, canlı cansız iki bebeğe benzeten Emel Hanım, evliliğinin onun mucizesi olduğunu belirten Emel Hanım, sebebini şu şekilde açıklıyor.'' Ben bambaşka bir hayattan bambaşka bir hayata geçtim. Statü atladım. Ailem ve akrabalarım gözünde çok önemli bu. Benim şuanki sahip olduklarım insanların bana bakış açısını ve tavrını değiştirdi. Şöyle söyleyeyim statü ve maddeye değer verdikleri için şuanda da benim hayatımda bunlar olduğu için artık insanların gözünde farklı bir Emelim. Eskiden Emel silikti. Bu beni üzüyor. Böyle değerlendirilmek ve böyle var olmak istemezdim.''

 

Ailenin öyküsünü incelediğimizde kontrol mekanizmasını elinde tutmaya çalışan tarafın aynı zamanda sonuç odaklı çıkarımlar yapma eğiliminde olduğunu da görmekteyiz.'Zaten ben ileriyi analiz eden bir insanım. Şöyle söyleyeyim en basitinden, şuan klinikte hisse satıcaz. Benim ilk düşündüğüm şey ayrılırkenki durum. Oysa kendi arkadaşıma hisse satıyorum. Ayrılırken ne isteyecek benden? Tabiki dört dörtlük düşünemiyorsun. Hiç olmasını düşünmeyeceğim şeylerde olmuştur ama yüzde doksanbeşi düşündüğüm şeylerdi. Var olan sıkıntılar var ama bu sebepten ayrılamazsın diyebiliyorum kendime. Örneğin, hırçın. Ama onun hırçın olduğunu biliyordun. Bu haksızlığı ona yapamazsın diyorum kendime. Bundan önce de buydu bundan sonra da bu. Evlenmeden önce haftada birken bu olay, evlendikten sonra haftada üçe çıkması senin ondan ayrılma sebebin olamaz diyebiliyorum. Yoksa karşımdakine haksızlık etmiş olurum. Ben sonuç odaklı düşünürüm.'' Danışanın şeklindeki ifadesindem ayrılığı aslında aklından geçirdiği fakat bir haksızlık olarak gördüğünü çıkarımına varabiliriz. Katılımcı evlilik öncesinde şuan yaşadığı sorunlara dair farkındalığı olduğunu da şu cümeleriyle beyan ediyor, ben ileriyi analiz eden bir insanım. Aynı problemlerin tekrarlanması sebebiyle sürekli izlenilen bir film metaforunu da kullanıyor.

 

Evlilik terazi gibi. Cümleleriyle özetliyor. ''Evlilikte bence bir terazi var. Baskın taraf daha çok üzülen, istedikleri yapılan, istediğine cevap alan. Yukarıda kalan tarafta ben. Ayakları yere basmıyor Emin değil kendinden. İçten içe baskın taraf olduğumu düşünsemde ben yukarıda sallanan tarafım. Bir denge olmalıydı. Tek bir taraf aşağıda tek bir taraf yukarıda olmamalıydı'' cümlelerinden bir diğer  danışanın bireysel kontrol ve güç yitimi içerisinde olduğunu ve denge ihtiyacını görmekteyiz

 Boşanmış ailelerin çocukları ile kullanılan balon metaforu çocuklara boşanmayı anlatmak için kullanılan bir örnektir (Huss ve O'Connor, 1995).

 "Boşanan ve ayrılan çiftler delik olan balona benzer. Üzerinde delikler olan bir balon nasıl tekrar hava ile dolamazsa aynen ayrılık ya da boşanma ile biten evlilikler de eski haline dönemez". Aile ile birlikte yürütülen bir oturumda, ebeveynler ilişkileri başlarken ve evliliklerindeki mutlu zamanları anlatmak için balonu şişirirler ve sonrasında, balonun yavaşça sönmesine izin verirken ayrılıklarını anlatırlar. İğne batırarak patlattıkları balonu çocuğa vererek şişirmesini isterler.(Karaırmak;2015)

 Aile Danışmanlığına başvuran evli bireylerin evlenmelerinden danışmanlık almaya karar verene dek evlilik yaşantılarına ilişkin anlatılarında yukarıdaki gibi metaforlar kullanılmaktadır.

Aslan, H. (2019). Yolcu Filmi Bağlamında Sinemada Yol ve Yolcu Metaforu.
(Yüksek Lisans Tezi). Ulusal Tez Merkezi veri tabanından erişildi. (Erişim no: 553196).

Arslan, M. ve Bayrakçı, M. (2006). "Metaforik Düşünme ve Öğrenme Yaklaşımının Eğitim-Öğretim Açısından İncelenmesi", Milli Eğitim, Sayı:171, ss100-108.
Demir, G. Y. (2015). Çevirenin Ön Sözü G. L. johnson içinde Metaforlar: Hayat, Anlam ve Dil (s. 14-15). içinde Ġstanbul: Ġthaki Yayınları.
Heston, M. L. ve Kottman, T. (1997). Movies as metaphors:
A counseling intervention. Journal of Humanistic
Education and Development, 36(2), 9
Karaırmak, Ö. ve Güloğlu, B. (2012). Metafor: Danışan ve psikolojik danışman arasındaki köprü. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 4(37), 122-135
Karaırmak, Ö. (2015). Çocukla Psikolojik Danışmada Metaforik Süreç
( Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi 2015, 5 (43) 115-127

Karaali G. (2019) Aile Danışmanlığı Alan Çiftlerin Evlilik Anlatılarının Metaforlar Bağlamında İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Cerrahpaşa Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
Kovecses, Z. (2010). Metaphor: A practical introduction. Oxford University Press.

Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmadı
Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Psikolog