Elektro-manyetik Zihin Kontrolü Nasıl yapılıyor?
www.hasantaskin.com/detay.aspBelirlenen merkezlerden gönderilen elektromanyetik dalgaların beyne yöneltilmesi sayesinde, deneğin beyin fonksiyonları kontrol edilebiliyor. Sistem, elektrik akımı bulunan her şey, çevresine elektromanyetik dalga yayar prensibine dayanıyor. Sinyal istihbaratının geçerli olabilmesi için, ilk olarak insan beyninin yaydığı elektromanyetik dalgaların tespit edilmesi gerekiyor.
Kişiden kişiye insanların yaydığı elektromanyetik dalga boyu değişiyor. 3-50 hertz arasında değişen bu dalgalara, beynin parmak izi de deniyor. Bu dalgaların tespitinden sonra sonuçlar bilgisayara kaydediliyor. Yaydığı elektromanyetik dalgaları tespit edilen kişi, 24 saat boyunca yerleşik bir alandan uydular aracılığıyla takip edilebiliyor.
Bunun yanında kişinin öfke, acı, endişe, küçümseme, ümitsizlik, dehşet, sıkıntı, kıskançlık, korku, uyku, terör gibi durumlarda yaydığı frekansları da tespit edilebiliyor. Çünkü beyindeki elektromanyetik dalga her duygu durumunda farklılık gösteriyor.
Bunların tespitinden sonra ise aynı dalgalar kişinin beynine gönderilerek, aynı duygular dışarıdan yaratılıyor. Bir bakıma kişinin duygu ve düşüncelerine dışarıdan müdahale ile kişi kontrol altına alınıyor, yaratılmak istenen duygu durumu kişide oluşturuluyor.
Bu arada aynı teknoloji ile kişinin sözleri ve gördüklerinin dahi tespit edildiği iddia ediliyor. Yine aynı tekniğin kullanıldığı sistemde, deneğin her harfte yaydığı dalgalar tespit ediliyor. Bu harflere göre görüntü ve kelime tespitinin yapılıyor.
Yıllardır konuşuluyor.
Zihin Kontrolü alanındaki gelişmelerin ilk ipuçları, 1969 yılında Dr. Delgado`nun yayınladığı Beynin fiziksel kontrolü-psiko-medeni
bir topluma doğru adlı kitapta veriliyor.
Bu arada 16 Temmuz 1977 yılında New York Times gazetesinde akıllara durgunluk veren bir haber yayınlanıyor. Haberde, ABD insanlığın
esir edilebileceği görünmez silahlar geliştiriyor başlığı kullanılıyor ve haberle ilgili bilgiler veriliyor.
Bu haberin ardından yayınlanan Beyin Kontrol harekatı isimli kitapta, hipnoz tekniğinden, elektronik olarak beynin uyarılmasına
kadar birçok konuda bilgiler yer alıyordu.
Bu kitabın ardından yine ABD İstihbarat Servisi`nde üst düzey yetkililer arasında yer alan ve bu araştırmaların başındaki isim
olduğu iddia edilen Lyn Buchanan, yayınladığı 7.his kitabında, Amerikan askerlerine psişik tekniklerin kullanılması ile ilgili
bilgiler verdi.
Yetkililer ne diyor?
Bu arada haber ile ilgili görüşlerini aldığımız, bazı TSK ve emniyet yetkilileri ise bu alanda yapılan çalışmaları doğruluyorlar. Onlara
göre de Zihin kontrol alanındaki çalışmalar, bazı ülkelerin gizli servisleri tarafından yapılıyor. İsminin açıklanmasını istemeyen
askeri bir yetkili, ABD`de parapsikoloji araştırmalarının yoğun şekilde devam ettiğini ve istihbarat çalışmalarında bu yöntemlerin
kullanılması için çaba sarf edildiği gerçeğine dikkat çekiyor.
İstihbarat çalışmaları açısından insan beyinlerinin kontrolü için yapılan araştırmalarla ilgili bilgi sahibi olduklarına da dikkat
çeken askeri yetkili, Türkiye`nin de bu alanda çalışma yapması gerektiğine dikkat çekiyor. Bu arada Türkiye istihbaratında önemli
isimler arasında yer alan bazı yetkililerde olayı doğruluyor. Onlara göre de ABD gizli servisleri tarafından insan beyinlerinin kontrolüne yönelik deneyler yapılıyor. Gerek bilim çevreleri, gereküst düzey yetkililer aynı zamanda Türkiye`de de bu alanda çalışmaların başlaması konusunda görüş birliğine varıyorlar.
CIA mecliste
TBMM gündeminde de bir soru önergesi tartışılıyordu. Önergeyi hazırlayan CHP İzmir Milletvekili Kemal Anadol, The Guardian
gazetesinin haberine dayanarak verdiği soru önergesinde, CIA`nin Türkiye`de işkence merkezinin olup olmadığını sordu. Konu ile ilgili
açıklama yapan Dış İşleri Bakanı Abdullah Gül ise önergeye şu yanıtı verdi; Türkiye`de CIA`nin sorgu merkezinin olması mümkün değildir.
Konu ile ilgili görüşlerini aldığımız CHP Milletvekili Kemal Anadol ise, cevabı tatmin edici bulmadığını ve hükümetin ABDnin avukatlığını yaptığını söyledi. Anadol; Önergeye verilen yanıt tatmin edici değil. Konu örtbas edilmeye çalışılıyor. Verilen cevap metnini incelediğiniz zaman alt maddelerde, hükümetin tamamen ABD avukatlığını yaptığını görebilirsiniz. Konu örtbas edilmeye çalışılıyor dedi. Ayrıca, bu gibi faaliyetlerin gizli yürütülmesi nedeniyle bilgi ya da belgelere ulaşılamayacağına dikkat çeken Anadol, konu ile ilgili bilgisi olanların destek vermesi durumunda olayı araştırmaya devam edeceğini söyledi.
Yüzlerce mağdur.
Sadece ABD ve diğer ülkelerde değil, Türkiye`de de beyin kontrol operasyonlarında kullanıldıkları iddiası ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`ne başvuranların sayısı yüzü geçiyor. Hatta ABD mahkemelerine başvuran Akwei, iddiasını kanıtlayarak 750.000 dolar tazminat almaya hak kazandı. John St. Clair Akwei, 1996 yılında
Amerikan Ulusal Güvenlik (NSA) tarafından uygulanan `sinyal istihbaratı` ile sürekli takip edildiğini ve psikolojik işkence gördüğünü, yüzlerce sayfalık raporla kanıtladı. Bunun yanında ABD güvenlik birimlerinde çalışan bazı askerlerinde, bilgileri olmadan denek olarak kullanıldıkları yıllar sonra anlaşıldı.
Nöro - Elektromanyetik silahların etkileri.
Nöro-elektromanyetik silahların insan üzerinde kullanılmasıyla ortaya çıkan etkiler, silahların geliştirilmesinden habersizce denek olarak kullanılanların psikolojik yardıma ihtiyaç duymalarıyla ortaya çıktı. Bu etkilerin bazıları şöyle;
- Hafıza kaybı ve davranış bozuklukları
- Duyulan sesin yönü, şiddeti ve içeriğinin değişmesi
- Göz kapaklarını denetleyerek konuşmanın bozulması
- Şiddetli kalp çarpıntısı
- Zahmetli işler sırasında omuzların ve kolların zorlanarak kazalara neden olması
- Bir şey yaparken, dirseklerin dürtüklenmesi ve işe engel olması
- Bacaklarda ağrı ve gereksiz hareketlenme, sağ ve sola sallanma ve aşırı serleşme
- Ayağın zor ulaşılan yerlerinde kaşınma ve kızarma
- Sırttaki büyük kaslarda kasılmalar
- El hareketlerinin kontrol edilememesi
- Düşüncelerin okunması ve dışarıdan düşünce iletilmesi
- Rüyaların denetlenmesi
- Hareket eden hayali görüntülerin görünmesi
- Göz kapaklarının sürekli açık tutulması
- Sürekli kulak çınlaması
- Çene ve dişlerin bir neden yokken titremesi
http://www.hasantaskin.com/detay.asp?id=23
[ Üyelere Özel ] 22-10-2023 23:09:26
Lrad ulturasonik ses silahlari ilede saldırı düzenleyen kurum kuruluşlar var mesela hem zihinkontrolu sinyallerle hemde evinizde sokakta ses silahlari ile saldırılar yıllarca yapılmakta kısacası sosyal demokratların Atatürk culerin demokratların yasayamiyacagi ve bu yüzden bu ülkeden ayrılması gereken dünyadaki ender yerlerden birisi burası sırf insanların düşüncelerinden dolayı yapılan bu saldırıları kiniyoruz
[ Üyelere Özel ] 27-09-2023 04:54:25
Tam 14 yıldır evimizin içerisine dışarıdan muhtemelen vericilerden beyni kulakları ağrıtan düşünce oluşturan insan beyin kimyasını bozan ses ve sinyaller veriliyor hedefteki kişinin kulakları diğer insanların duyamiyacagi sesleri şiddetli bir şekilde duyması için ya bir yerde kahvene bir şeyler atılıyor veya sesle kulak hassaslastiriliyor ve hedef tamam artık saldırıya müsait malesef ideolojik keyfi intikam duygularıyla uygulanıyor uyguladıkları insanlara rüyalar iğrenç fikirler empoze edilmeye çalışılıyor bu bir işkence ve imha yöntemi şikayetçi olununcada şiddetini arttiriyorlar şikayet edecek yerde yok çünkü ispat edilemiyor, edilebiliyor gelişmiş ses ve frekans cozuculerle ancak pahalı sistemler tek seçenek kalıyor ülkeyi terketmek gerçekten uzun yıllar buna maruz kalmak sinir hasarina neden oluyor barbarca işkence yöntemi yuzyilimizin modern yöntemi bu galiba demokrasisi hukuku kanunları olmayan ülkelerde yaygın bir şekilde uygulanıyor malesef zihinkontrolu telegram iskenceside bu burda yaygın
[ Üyelere Özel ] 25-04-2007 21:59:27
muhammet bey gayet iyi hoş güzel yazmışsınız,söyledikleriniz MİTin bayağı işine yarar da sağolun.. ama bu anlattıklarınız zihin engelli çocuklar için ne derece kullanılabilir yada nasıl faydası olur ben böyle bir bilgi göremedim.gerçi şöyle bir durumda gerçekten anlattığınız gibi bir durum söz konusu mu? hepsi tartışılır.uzun lafın kısası zihin engelli çocuklar için ne yapılabilir? bence biz bunu konuşalım...
[ Üyelere Özel ] 24-04-2007 16:57:42
bu haberler korkutuyor