SOSYAL HİZMET MESLEĞİNİN YÖNTEMLERİ


SOSYAL HİZMET MESLEĞİNİN YÖNTEMLERİ
Bir meslek ve disiplin olan sosyal hizmetin kendi yöntem ve uygulamaları vardır. Bunlardan ilki sosyal kişisel çalışmadır. Diğerleri ise sosyal grup çalışması ve toplumla çalışmadır.
Sosyal Kişisel Çalışma
Sosyal kişisel çalışma, sosyal çalışmanın birey düzeyindeki uygulama tekniğidir. Tarihsel gelişimde sosyal çalışmanın en eski tekniğidir (Kongar, 1972)
Literatürde 1947 ye kadar yer alan kişisel çalışma tanımı otuz üç tanedir. Bunları incelediğimizde, ilk tanımlardaki belirsizliğin giderek kaybolduğunu ve yöntemin niteliklerinin daha açık biçimde ortaya konduğunu görmekteyiz. Tanımlarda ele alınan sosyal uyumsuzluk, düzensizlik ve başarısızlık öğeleri üzerinde ilk kez duran 1920de J.Taft olmuştur. Yöntemi tanımlarken danışmanlık fonksiyonundan söz eden ise 1932de B. Reynoldsdur. Başvuranın kişilik yapısı, yaşadığı sosyal çevrenin özellikleri ile sorun arasındaki ilişkiyi ortaya koyan kişisel çalışma tanımı da 1940da G. Hamilton tarafından yapılmıştır (akt: Turan, 1999)
Kullanılan en yaygın tanımlardan birine göre sosyal kişisel çalışma, insan ilişkileri konusundaki bilgiler ile ilişkilerin yönetilmesindeki beceriyi kullanarak, kişideki yetenekleri ve toplumdaki kaynakları yardım isteyen kişi ile onun tüm çevresi yada çevresinin bir parçası arasında daha iyi bir uyum yaratmak amacıyla harekete sanatıdır (Bowers, 1949. akt: Kongar, 1972).
Amerikadaki Sosyal Hizmet Konseyi tarafından 1957 de benimsenen şekliyle; sosyal kişisel çalışma, sosyal fonksiyonları yerine getirmede yetersiz kalan yada başarısızlığa uğrayan kimselere, günlük yaşamdaki sorumluluklarını yerine getirmek üzere güçlenmelerini ve ya kendilerini geliştirmeleri için yardımda bulunma yöntemidir (1960, Akt: Turan, 1999).
Perlman başka bir tanım yapar. Buna göre sosyal kişisel çalışma, insanların, toplumsal fonksiyonları sırasında ortaya çıkan sorunlarıyla daha etkili bir şekilde uğraşabilmelerine yardım etmek için, insan refahına yönelmiş hizmet yapan belli bazı örgütler tarafından kullanılan bir süreçtir (1957, Akt: Kongar, 1972)
Sosyal kişisel çalışma tanımlarını incelediğimizde bir bölümünün yöntemi bir sanat olarak, bazılarının süreç, diğerlerinin tedavi biçimi, disiplin yada yöntem şeklinde nitelediğini görüyoruz (Turan, 1999)
Yukarıda tanımlarla ilgili olarak yapılan açıklamalara dayanarak, hepsinin aşağıdaki ortak özellikleri taşıdığını söyleyebiliriz:
Sosyal kişisel çalışma yönteminde;
Odak noktası, çeversiyle çeşitli ilişkileri olan aile bireyleridir. Birey ve aile kendine özgü ihtiyaç ve güçlükleri nedeniyle sorumluluklarını tam anlamıyla yerine getirmediği için sorunlarla karşılaşır. Bunların bir kısmı birey ve ailenin iç yapısından, diğer kısmı toplumsal yapıdan kaynaklanırlar.
Sorunların çözümlenmesi bireyin kendi yetenek ve becerileri yanında çevresindeki olanak ve kaynakların kullanılmasını gerektirir.
Sosyal hizmet uzmanı mesleki bilgi ve deneyimini kullanarak sorunlarının çözebilecek düzeye gelebilmesi için birey ve aileye yardım eder. Buna göre uzman ve başvuran sorun çözme sorumluluğunu birlikte paylaşır (Turan, 1999)
Sosyal Grup Çalışmas
Sosyal grup çalışması, sosyal çalışmanın grup düzeyindeki uygulama tekniğidir.
Sosyal grup çalışmasının çeşitli tanımları vardır. Bir tanıma göre sosyal grup çalışması, bireylerin toplumsal fonksiyonlarının amaçlı grup etkilenmesi yoluyla geliştirilmesidir (Murphy, 1959, Akt: Kongar, 1972). Aynı görüşü grubun önemine de işaret ederek kullanan bir başka tanım şöyle önerilmiştir: grup çalışması, kişilere yüz yüze temasta bulunduğu küçük gruplar içinde ve bu gruplar yoluyla yardım ederek onlarda arzulanan değişikliği meydana getirme tekniğidir (Vinter, 1965, Akt: Kongar, 1972). Bu tanımın öğelerini çözümlersek şu noktadaki odaklaşmaları görürüz.
- Grup çalışmasının ortamı yüz yüze temasın bulunduğu küçük gruplardır.
- Grup çalışmasının amacı bireyin etkilenmesidir.
- Bu etkileme grup yoluyla yapılır.
- Bu etkileme sosyal çalışmacının arzuladığı değişiklikleri yaratma yönünde olur.
Bu noktaların en önemlileri grup çalışmasının temel amacının bireyin etkilenmesi olduğu ve bu etkilemenin, sosyal çalışmacının arzuladığı değişiklikler yönünde gerçekleşeceğidir. Tanım açıkça değişme amacına sosyal çalışmacının yargısına bırakmaktadır. Bu nokta sosyal çalışmacının rolü bakımından yenilik getiren önemli bir öğedir (Kongar, 1972)
Bir başka tanıma göre sosyal grup çalışması, sosyal gruplarda bulunan kişilerin kendileriyle başkaları arasında ilişki kurmak kişi, grup ve toplum gelişmesi yolunda kendi ihtiyaçlarına ve kapasitelerine uygun olarak ilerleme fırsatlarından istifade edebilmek için bir uzmandan yardım gördükleri bir yöntemdir (Trecker, 1964, Çev: Ulusay).
Grup çalışması tanımları genellikle bireyin etkilenmesi noktasında odaklaşırlar (Stroup, 1969, Akt: Kongar, 1972)
Grup çalışmasını genel sosyal çalışma içine oturttuğumuz zaman, yukarıda verilen tanımların yetersiz olduğu ortaya çıkar. Amaç yalnızca bireyin değişmesi olamaz. Grup çalışması sosyal çalışmanın bütün teknikleri gibi aynı zamanda çevreye de yönelmiş olmak zorundadır. Bu yüzden bazen bir grubun belli yönlere sevk edilmesi bazen de çevresel değişimler için kullanılması sosyal grup çalışmasının amaçları içine girebilir. Bu nedenle sosyal çalışmacının genel ilkelerine uygun yeni bir grup çalışması tanımı gerekmektedir. Bu tanım şöyle yapılabilir:
Grup çalışması, küçük insan gruplarıyla bireye ve çevrede arzulanan değişmeler yaparak srunların çözümüne yardım etme sürecidir (Kongar, 1972)
Toplumla Çalışma (Toplum Organizasyonu)
Sosyal çalışmanın topluluklara yönelik uygulaması genellikle toplum örgütlenmesi diye nitelenir. Fakat toplum örgütlenmesinin yanında topluma yönelik ve sosyal çalışmadan bağımsız olarak başka tekniklerde geliştirilmiştir. Örneğin toplum kalkınması bu tekniklerin başında gelir.
Bu kısımda çalışmanın amaçları doğrultusunda sosyal hizmet mesleğinin üç ana yöntemini ele alacağımızdan dolayı daha çok toplum organizasyonu üzerinde durulacaktır.
Sosyal çalışmanın bütün süreçleri gibi toplum örgütlenmesi de ABD de gelişmiş bir tekniktir. Bu tekniğin ilk tohumları 1943te New York şehrinde kurulmuş olan Yoksulların Koşullarını İyileştirme Örgütü ile atılmıştır (Friedlander, 1961, Akt: Kongar, 1972). Toplum örgütlenmesi önceleri sosyal çalışmadan bağımsız bir gelişme göstermiş anacak 1939 da birinci Lane Raporu toplum örgütlenmesiyle sosyal çalışmanın birleştirilmesi çabalarını ortaya koymuştur (Lane, 1939, Akt: Kongar, 1972)
Bu rapora göre:
- Toplum örgütlenmesi terimi hem bir süreç hem bir alan belirtir.
- Bir toplumu ve ya onun küçük parçalarını örgütleme süreci genel sosyal çalışma alanının hem içinde hem dışında olabilir.
- Sosyal çalışma alanı içinde toplum örgütlenmesi süreci bazı örgütler tarafından birincil, bazı örgütler tarafından ikincil bir fonksiyon olarak yerine getirilebilir.
- Süreç yerel düzeyde, eyalet düzeyinde, ulusal düzeyde olabileceği gibi bu düzeyler arasında da olabilir.
- Birincil fonksiyonu toplum örgütlenmesi olan örgütler bir kural olarak doğrudan doğruya bir hizmet ya da para yardımı yapmayabilirler (Kongar, 1972).
Sosyal çalışmacıların görevlerini yaparken giriştikleri faaliyetleri incelediğimizde ve tahlil ettiğimizde, kişisel çalışma yapan sosyal çalışmacıların yalnızca kişisel çalışma yöntemlerini uygulamakla kalmayıp çoğu zaman sosyal grup çalışması ve toplum organizasyonu yöntemlerini de kullandıkları daha açıkça görülecektir (Friedlander, 1965, Çev: Besin)
Birinci Lane Raporundan önce de sonra da çok çeşitli toplum örgütlenmesi tanımları görüyoruz. Harper ve Dumham toplum örgütlenmesinin on üç tanımını sayarlar (1959, Akt: Kongar, 1972). Gerçektende toplum örgütlenmesi çok çeşitli şekillerde tanımlanmış bir kavramdır. Bu kavram, toplumun kendi işlerini demokratik süreçlerle çözmesinden (Lindeman, 1921, Akt: Kongar, 1972) topluma ortak ihtiyaçlarını belirlemekte ve karşılamakta yardım etmeye kadar, müdahalenin hiç olmadığı bir uçtan, yardım ilişkisinin tam anlamıyla kurulduğu öbür uca kadar çeşitli anlamlarda kullanılmıştır (Pettit, 1925, Akt: Kongar, 1972).
Toplum örgütlenmesinin amaçlarının Rothman tarafından en iyi şekilde belirlendiğini görmekteyiz. Rothmana göre toplum örgütlenmesinin iki amacı vardır (Rothman, 1964, Akt: Kongar, 1972). Birinci amaç toplumun genel fonksiyonel kapasitesiyle ilgili bütünleyici amaçlardır. Bunlara süreç amaçları da denilebilir. Bunlar, toplumun çeşitli grup ve kişileri arasında eşgüdümlü bir çalışma ilişkisi kurmak, kendi kendini devam ettiren ve kendine işleyen bir toplum planlaması ve sorun çözme yapısı meydana getirmek, toplum içindeki ortaklaşa tutum ve davranışları geliştirmek, toplumun kendi içinden gelen liderliği desteklemek gibi amaçlardır. Aynı amaçlara Ross toplumsal bütünleşme der ve bunu toplum morali gibi terimlerle belirler (Ross, 1958, Akt: Kongar. 1972).
Rothmanın belirlediği ikinci amaç; sınırlı fonksiyonel kapasiteyle ilgili belirli toplumsal amaçlardır. Bunlara görev amaçları da denir. Bu amaçlar toplumun bir sosyal sistem olarak işleyişiyle ilgili nitelikte ortaya çıkan bazı sorunları çözmeye yönelmişlerdir (Kongar, 1972)
Yorumlar (0)
Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.